Yeni Deprem Yönetmeliği 2024: Neler Değişti, Nelere Dikkat Etmeli?
Deprem kuşağında yer alan Türkiye’de, yapı güvenliği her zaman öncelikli konuların başında gelmektedir. 2018 yılında yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği, 2024 yılı itibarıyla çeşitli güncellemelerle yeniden düzenlendi. Bu yeni düzenlemeler, özellikle kentsel dönüşüm, yeni yapı tasarımları ve ruhsat süreçleri açısından hem mimarlar hem de yatırımcılar için önemli sorumluluklar getirmektedir.
Bu yazıda, Yeni Deprem Yönetmeliği 2024’ün getirdiği önemli değişiklikleri ve dikkat edilmesi gereken başlıca noktaları detaylandırıyoruz.
1. Performansa Dayalı Tasarım Yaklaşımı Güçlendi
Yeni yönetmelik, binaların olası depremler karşısındaki davranışlarını daha doğru modellemeyi amaçlayan performansa dayalı tasarım ilkesini zorunlu kılıyor. Artık sadece "yıkılmaması" değil, depreme maruz kaldıktan sonra kullanılabilirlik seviyesini koruması da projelendirme aşamasında dikkate alınmak zorunda.
Bu durum, özellikle hastane, okul ve kamu binaları gibi fonksiyonel süreklilik gerektiren yapılar için kritik öneme sahip.
2. Zemin Etüdü ve Jeoteknik Rapor Zorunluluğu
Yeni düzenlemeyle birlikte her projede detaylı jeoteknik zemin etüdü yapılması zorunlu hale geldi. Sadece genel zemin sınıfı değil, sıvılaşma riski, taşıma gücü ve yerel zemin davranışı da dikkate alınarak tasarıma özel analizler yapılması gerekiyor.
Bu sayede, özellikle zayıf zeminli bölgelerde yapı çökmeleri veya temel oturmaları gibi risklerin önüne geçilmesi hedefleniyor.
3. Yapısal Sistemlerin Tasarımında Yeni Yüklemeler
Yönetmelik, özellikle düşey ve yatay taşıyıcı sistemlerin deprem etkisi altındaki davranışlarını yeniden tanımladı. Örneğin;
-
Perdeli sistemlerin oranı artırıldı.
-
Taşıyıcı sistem elemanlarında min. kesit boyutları yeniden belirlendi.
-
Düğümler, bağlantılar ve birleşim noktaları için detaylı hesap zorunluluğu getirildi.
Bu sayede taşıyıcı sistemlerin “kritik kesitler” üzerinden zayıflamasının önüne geçilmesi hedefleniyor.
4. Bina Kullanım Sınıflarına Göre Yeni Sınıflandırmalar
Yeni yönetmelikte binalar, artık sadece konut–ticari ayrımıyla değil, fonksiyonlarına göre performans beklentileriyle de sınıflandırılıyor. Örneğin:
-
Sınıf 1: Hastaneler, acil müdahale merkezleri
-
Sınıf 2: Okullar, yurtlar, büyük kamu binaları
-
Sınıf 3: Standart konut ve ofis yapıları
Bu sınıflandırma, tasarım spektrumlarının ve dayanım katsayılarının belirlenmesinde doğrudan etkili oluyor.
5. Mevcut Binaların Değerlendirme Yöntemleri Geliştirildi
Kentsel dönüşüm projeleri için büyük önem taşıyan mevcut bina değerlendirme metotları, artık çok daha bilimsel ve standart hale getirildi. Yeni yönetmelik:
-
Hızlı değerlendirme kriterlerini
-
Karbonatlaşma, donatı korozyonu gibi özel testleri
-
Yığma yapıların analiz yöntemlerini
kapsayan detaylı bir yapı analizi süreci öneriyor.
6. Mimar ve Mühendisler İçin Artan Sorumluluklar
Yeni deprem yönetmeliği, proje müellifleri ve uygulama sorumluları için çok daha fazla teknik rapor ve hesap sunumu gerektiriyor. Özellikle:
-
Beton sınıfı seçimi
-
Donatı düzenlemesi
-
Planda düzensizliklerin giderilmesi
konularında yönetmeliğe tam uyum artık hem ruhsat süreci hem de sigorta geçerliliği açısından hayati öneme sahip.
Sonuç: Yapı Güvenliği İçin Yeni Bir Dönem
2024 Deprem Yönetmeliği, sadece yeni yapılacak yapılar için değil, aynı zamanda mevcut yapı stoğunun iyileştirilmesi için de önemli fırsatlar sunuyor. Bu yeni düzenlemeler sayesinde hem can güvenliği artıyor, hem de mimarlık ve mühendislik disiplinleri çok daha sağlam temellere oturtuluyor.
CKM Proje olarak, bu güncellemeleri tüm projelerimize entegre ediyor; dayanıklı, yönetmeliğe uygun, sürdürülebilir yapılar üretmek için çalışıyoruz.